EYLÜL DÜŞLERİM
Zaman nasıl da geçip gitmiş
Tam altmış mevsim, Altmış eylül sığmış ahir ömrüme Bir o kadar da sonbaharın hüznünü Tatmış yüreğim. Söylenmeyen, anlatılamayan ne çok şey gizlenmiş Düşlerimin arasına Söküp atabilmek ne mümkün dedirten Sararan her yaprakla birlikte titremiş içim Onlarla aynı yerlere dökülmüş göz yaşlarım. Bir kader çizgisi vardır alnımın yazısında Biz birlikte eylül olmuşuz o yüzden Eylülü bulmuşuz her iç çekişte Her duyguya biraz hüzün katmış yüreğim. Ben eylüllerde tattım çok şeyi Bir eylül akşamında düştü aşkın ilk izdüşümü Özlemeyi o günlerde öğrendim O günlerde adım attım mesleğime Varlığı yokluğu o güz günleri öğretti Anladım ki aşka batmış yüreğim. Yani demişti ya şair ‘’Eylül bir ay değil, bir aylık ayrı bir mevsimdir." (Haşmet Babaoğlu) Meğer ne çok şey anlatmış tek bir dizeyle Sanki beni anlatmak için söylemiş Seni eylülde tanıyacağımı, Seni eylüllere inat seveceğimi Sesini bir eylül akşamında yüreğime mıh gibi kazıyacağımı Seni eylül gecelerinde daha başka özleyeceğimi Nasıl ve nerden bilebilir ki? Ama bilmiş valla, bin selam olsun şaire de Yüreğim yokluğuna eylüllerde yas tutmuş Ama kimse diyemez yüreğime, pas tutmuş. Eylül bu işte, Herkese bir şeyler getiriyor, Kimine tadımlık sevgi Kimine umutsuz aşklar Mirası hüzündür halden anlamazın Bunu iyi bilirim. Ben seni eylüllerde tanıdım O zamanlarla, duygularla aşka kesti yüreğim Haydi bir daha dinle beni can kulağıyla Sana eylüllü bin bir şiir ısmarlayayım Hiç kimse diyemesin dosteli onu Ne de çabuk unutmuş |
Herkese bir şeyler getiriyor,
Eylül umarsız toplamışsa da; sol yana neyi var neyi yoksa, hüzün mirası
olsa da; ağaç yapraklarına getirdiği rengarenk renk armonisi ayrı bir
güzellik veriyor ve sisli, hisli atmosferine çekiyor. Eylül sadece ay değil,
sanki beşinci mevsim. Ve Eylül biter... Eylül'ün derin izlerinde kaybolunan
usta işi serbest şiire geç kalmışlığımın üzüntüsünü duyuyor gözlerim.
Her iki şiir yüreğe ve emeğe selam olsun. Tebriklerimle. Saygıyla.