Mavi ladinMehtaplı gecelere ne çok yakışırdı şarkı "Un beau roman" Açardı ay yıldızın düğmelerini silme yıldız dökülürdü Gecenin göğsünden kıpkırmızı olurdu sema Dere ağzında mütevazi söğütler okşardı yüzümüzü buseli Ne çok mutlu olurdu mavi ladin günseli Sen şiirler okurdun sesinden nağmeli Ben papatya toplardım dizelerinden Akan suyu dururdu derenin Kağıdına uzanırdı tatlı suyun damlaları Işıltısı burnunda genç bir sabah rüzgarı sonbaharın esintisiyle dans ederken ince eledi pusunu ışık selinin Ağaçlar korunmasız kaldı yaş atmış gölgelerinde Yaz evine dönüyor şimdi mavinin içinden geçip Şehir Midi ye götürüyor beni kendi içinden alıp Mavi çöl yatağında can çekişiyor diyor ki suya hasretim Ne çok yakışırdı oysa adına denizden aldığın rengin Ay tek tek düğümlüyor gecenin göğsünü Yıldızların kızıl külleri dağılıyor dört bir yana Her seher vakti uyanıyor soğuk rüzgarı eylülün Ağaçlar yaprak döküyor Ladin ağlıyor.. Kış geliyor bir eli kulağında diğer eli dudağında sus..diyor üzülme. Dalına sıkıca sarılmış mavi ladinsin sen Ben gelsem sana ne yapabilirim Görünüşün orman bir damla yağmurla çam dalın ırmak İçin dışın bir senin saydam ve berrak bilirim Dört mevsime hakim huzurlu yeşilinle yaşamak Ben kar olsam fırtına olsam sana ne yapabilirim Hak tanımışsa sana karda kışta ayakta kalmak... |