Kavaklar..Yamacın altında yemyeşil çayırlık Şurada bir bahçe, ötede elma ağaçları, daha ötede cevizler Kavaklar dere boyunca Ve keçilerin tırmandığı kayabaşı Ya bir çitlembiğe ya bir andıza dağılmışlar. Seslenir ali Uzakta çok uzakta, koşuşturan halile Sesi yankılanır koyakta Arama arama bulundu keci. Oluğun akarında çilekler Ne çabuk büyürler Parmaklıkla korumuştuk Yemesin diye keçiler Aşağıdaki havuz daima doludur Bahçeyi sular ama kurnası bol akar Çabucak dolardı Buz gibi suya dalardık Kim daha çok kalacak aşağıda Sular köpük köpük kalırdı En fazla ali kazanırdı. Mede kayasını en iyi yusuf oynardı Med’i en iyi hali bilirdi Vurdumu dibine iki minare boyu yükselirdi Elimizde çalıyla koşardık da Kimse tutamazdı. Conduk ise mehmet in işiydi Her seferinde tam isabet Gıcıngaca en iyi ben binerdim Hem yükselir hem dönerdim Akşam ne çabuk olurdu Yorulmak nedir bilmezdik. Geceleri ay doğdumu Şavkı koyağa her yerde bir gölge Canlı gibidir karartılar Gölgeler uzar giderdi çekirgeler hiç susmaddan öterdi. Ta uzakta bir başka yamaçta çobanın sesi Aheyle tuttururdu türküsünü Dağlipin sesi gıcır gıcır gelir Rüzgarın hışırtısı bitmeyen besteydi. Ah o hızır çavuş’un bahçesinden Elma çaldığımız günler Kozalaklarından sakız topladığımız ağaçlar Eriklerin cevizlerinin, tadı durur dilimde Mis gibi kokardı bahçeler kırlar. Ve dallarında sincaplar gezinen koca ceviz ağacı Hangi kızın ceyiz sandığı olduysa Gülsün oynasın. Gökyüzünde bulutlar Nasıl ayrılırsa birbirinden Öyle ayrıldık Yarım kalan oyunlarımıza; döneceğiz sandık. Neye yarar bütün bunlar Çocukluk bir daha geçer mi ele Ne gençlik ne yaşlılık Baba yurdu bu dağ köyünde Suyundan içtiğimiz pınarlara Abdallar konup göçmez artık Çadırlarını kurmazlar Ağaç dibinde kalbur elek yapmazlar Kapı kapı dolaşmazlar. Ah be koca çocuk İhtiyar oldun sen Kocadın sen Neyi kime anlatıyorsun Bitti anlamıyormusun Seni dinleyen mi var. Yinede Öyle eskimez anılar İnsan eskisede....... Mustafa Yaman 14 eylül 2020 |
köy, dam da yatmışlığımız ebemle.
ne çok yıldız, ne aydınlık gece de bile...
ne oldu şair, bu çocukların suçu neydi ki
tanımadık sokakların, yabancı yüzlerin esiri oldular
ve üstelik bilmeden insan denilen gerçeğin sıcaklığını hem de...
eyvallah.