SIZI KALDIYılların yorgunluğu üzerimde dururken, Umutsuz bir sevdanın sinemde izi kaldı. En küçük kusurumu hep yüzüme vururken, Göğsümün sol yanında çıkmayan sızı kaldı. Soğuk bakışlarıyla buz tuttum yaz ayında, Bir yudum içemedim demlediği çayında, Büyük zelzele oldu kalbin kırık fayında, O depremden geriye yalnız enkazı kaldı. Önce böyle değildi, incitmezdi bir canı, Yerinde duramazdı, sanki kaynardı kanı, Muhabbetle doluydu her saati, her anı, Bütün huyu değişti, sadece nazı kaldı. Kafam karmakarışık, çözümsüz çokça soru, Kolayı kendi seçti, bana yükledi zoru, Düşünce girdabından Rabbim aklımı koru, İtimadım kayboldu, azın da azı kaldı. Vurgun yiyen kalbimin düzelmesi zor gibi, Dilden düşen her sözün ateş gibi, kor gibi, Dağların çiçekleri kırmızıyla mor gibi, Bizim talihimizde kapkara yazı kaldı. Yalnız kaldığım anda, geldi gülümseyerek, Mahcup tavır takındı, boynunu da eğerek, Yudum, yudum içirdi zehri ilaç diyerek, Aşığı öldürdüler, ardında sazı kaldı. Geride ne bir peri, ne peri kızı kaldı. Sabri Koca |