GURBET MEKTUPLARI -8 (Seni, Sensizken Sevmek)Her seher, bir güvercin uçar yüreğimden, Denizleri, dağları aşar, Gelir, aralık pencerenin kenarına konar. Kızıl saçların dağılmıştır yastığa, Belki bir omzun da açılmıştır uyurken, Hayran hayran seyreder seni, uyanmanı bekler. Sonra, yavaş yavaş aralanır gözlerin, Mahmur mahmur bakarsın Ve o, sana bu mektubu okur, Bu, gurbette geçen günlerimi anlatan mektubumdur; ......................................................... Önce bir rüzgâr eser yücelerden yücelerden, Gözlerin uçuşur yaprak yaprak, Yosun rengi gözlerin dolar dünyama, Her birinin içinde kendimi görürüm, gittikçe ufalarak... Gözlerinin içinde nice dünyalar bulurum Ve o dünyalara dalar, kaybolurum... Sonra, bir bahçede bulurum kendimi, Etrafımda güller, laleler, karanfiller, Hepsi, ellerin kokar, İncitmeden toplarım birer birer, Avcuma ellerinin kokusu dolar, Ellerimde, ellerinin özlemi yanar... Ve, güneş, gökyüzünü kızıl alevlerle yakarak Giderken ardına, karşı yamaçların Bir kızıl alev gibi dalar yüzümü kızıl saçların... Bu,ellerinin avcumda kıpır kıpır oynamaya başladığı andır. Bu, tenin kızıştığı, dudakların aralandığı zamandır. Derken leylak rengi bir bulut gelir, asılır ufkuma Öpüldükçe pembeden leylak rengine dönen Dudakların yağar sağnak sağnak Koşar atarım kendimi altına, İliklerime kadar sırılsıklam ıslanmak için, Fakat bir damla bile düşmez üzerime Ellerim kupkuru kalır, Yüreğim, dudaklarım kupkuru kalır, Ve simsiyah bir dünya, Çeker beni, içine alır... Sonra yavaş yavaş, akşamın menekşe rengi iner suya... Ve gurbet akşamlarının hiç bitmeyen hüznü siner suya... Her seher, yine bir güvercin uçar yüreğimden, Bir önceki günü unutup Hep aynı güvercin, hep aynı gurbet, hep aynı mektup... Ünal Beşkese (2009) |
Ne güzel anlatmışsınız gurbeti... Kaleminiz hiç susmasın...
Sevgi ve saygılar efendim.