GENE AYRILIK GARINDA YÜREĞİM
Eylül rüzgarları sarıyor işte yalnızlığımı
Gene hazana vermiş ağaçlar yapraklarını Gene ayrılık garında yüreğim acıları yükleniyor. Gelen geçen anlamıyor ne haldeyim Sen ışıklı neonlarında şu caddelerin yansırken. Ben yıldızlara asıyorum dertlerimi Şimaller şarkımı söylüyor. Gene ayaklarım koşarken yabancı kentlerde Eylülün kırık dallarında ıslık ıslık rüzgarlar. Kimi zaman sokak çocuklarının Küçük ellerinde bir kibrit çakılıyor Barut fıçısı yüreğim Ateş saçan gözlerim. Susturun artık şu gurbet şarkılarını Susturun, dinlemek istemiyorum Ferdi ’nin ’’Gurbetin Kahrını ’’ Parmaklarım yoruldu yazmaktan. Yağmurlar beni anlatıyor Camlara vururken. Susun susun artık, Yazdıklarımı bir beğeniyor Bir beğenmiyormuş ozanlar ! Kendileri bilirler... Yeter ki bırakıp mavi sabahlarımı Her dizem : Anlatsın simsiyah karanlığımı. Aygün Deniz 18.08.2020 |