Tuhaf
Tuhaf
sürgün bir mevsim kuru yaprak kırığı sokaklar güz kızılı yollar talaş telaş çağların gölgesi düşmüş güne loş hava alkolsuz sarhoş naralar yer altından tepinmeler fay hatları kırılıyor kıtadan kıtaya deniz dalga sırtlanmış çırpınıyor gökyüzüne davul zurna sesleri şenlik şaşkınlığında börtü böcek bir yerlerde şerbet kaynıyor bir yerler tütsüleniyor dibi tutmuş kazanların sihirbaz bayat numaralar sergiliyor parmak arasında gül şapkadan güvercin gazete buruşturup atıkça deste deste para dökülüyor açlıktan kırılmış yığınlar toklanıyor koklanıyor tuhaf bir sevinçte kılıç keskin kılıf süslü bildiğin gibi değil bu yalnızlık yığım yığım kalabalıklar kayalar ufalanıyor recme ara ki ölünü bulasın bu sis pusun içinde Ahmet Coşkun |