BUZ DAĞI
Gece katran karasına bürünürken
Bir cami avlusuna atıldı düşlerim Asuman dan inip ay yerde sürünürken Buz dağının ötesinde dondu gülüşlerim Duyulsaydı şayet Siren babında avazım Kaldırılırdi belki Harabe de enkazım Gözlerinin karasında içtiğim zehir Buldu beni bilmem cehennemin hangi katında Bir ark olup aktığım bu tatlı nehir Benmiyim yoksa bu Kevser hattında Meçhule gidişin sonu bilinmez Öğrendiğim bir görümlük aşka ölünmez Kapanır perdeler son oyun da Işıklar kapanır son görümlük son defa Kırmızı güller kan ağlar ölüm koynun da Yaşıyorum sanırsın ölürsün gün de on defa Sabırla bekleyen bu kara taşın Çatlama anıdır döktüğün yaşın Bulutlar göz yaşı sağarken üstüme Çocuksu yanım dünyayı boyama derdinde Bir bakış cellat Olur girer kastıma Kıymetini mi bildin yoluna ömür serdimde Beyaz güvercinler saçlarını ördüğünde Beni hatırla selasız bir ölü gördüğünde |
Işıklar kapanır son görümlük son defa
Kırmızı güller kan ağlar ölüm koynun da
Yaşıyorum sanırsın ölürsün gün de on defa
Çok anlamlı bir şiir okudum hüzünlü ve etkileyici tebrik ederim
Gönlüne kalemine sağlık değerli şair saygılar selamlar sunarım