Ahretliğim
’’Münzevi hayatımın kapısını sen açtın
Kırlangıç mevsiminde Kırlangıç gibi yüreğim seninle’’ Buğday başakları boy verirken göğe Mavi gökyüzünün ufukta birleştiği yerde gözlerimiz Gelecek bizim Geçmişi boş ver gitsin Efkarlarını dağıt ılık esen haziran melteminde Başaklarla dalgalansın Gitsin senden Gitsin benden Küresel ve dünyevi bütün mezalimler Yokluğunu giyindim üzerime Yine akşam oluyor Sokak lambaları içimin sokaklarını aydınlatmıyor Ay bile evinden çıktı ayyuk yıldızı parlıyor Vakit öyle bir vakit işte Bir ben varım bir de sen benden içeri Yalnız değilim öyleyse Avuntularıma gebeyim Şerefe Sınırlar mesafeler giremez aramıza Sen benden gitmediğin sürece Ve tabiatta Gelinciklerin narin duruşları Beni sana,seni bana çağrıştırıyor Bizde tabi değil miyiz aynı hayata Felsefimiz; Sev,sevil ve öl İnsan ol Sırattan geç cennetlik ol Papatya falı da demişti diyeceğini Kıyamadığım narin gelinciğim Fallara kalmadık dediğini duyar gibiyim Fallara kalmadık! Güneşin tenimizi yakmadığı andayız Doğa bizi kucaklıyor Seviyor ve seviliyoruz Her ne kadar kalbimiz bu asrın dengi değilse de Yer çekimini yeniden keşfetmenin alemi de yok değil mi Kaderimiz neyse yaşıyoruz Hicret zamanı gelirse bir gün Bu yüreklerden olmaması dileğim Ahretliğim... 14-07-2020 Z.BAHADIR |
Saygılar sunarım