kayboluş// . . . içi içine sığmayan kocaman bir boşluğum ben tozu olmayan perdesiz sahne, suaresi olmayan bir perdeyim dün kadar geçmişe “keşke”, yarın kadar geleceğe “acaba”yım belki de / her sefer hercai ol, hisli olma, olma sakın desem, ezberletsem de kendime yine, yeniden ağlayacak bir çift göz, yıkılacak bir kalp daha buluyorum kendi içimde kendime az, biraz korkuyorum.. hatta, çok korkuyorum kaybolmaktan en bulunmaktan an’ı geçtim zaman diyorum su gibi akıp, akıp ne çok buharlaşıyor değil mi yada ne bileyim geçen benim belki de, evet, evet ben geçiyorum ben, en çokta kendime ertelenmekten özün söze düşümü zaman da, yaşam da duruyor, duruyor aslında es’imi, hevesimi bıraktığım yerde inan kaybolan benim, benim aslında zaman denilen kavramsızlığın o açısız, o vizörsüz kadraj objektifliğinde… . . . // ilhanaşıcıtemmuzikibinyirmi |