GECE YİNE KEDER YAĞDIRACAKSeninle bir sevda şarkısı dinleseydik Örneğin öz dilimde Masaya koyduğumuz İki bardak demli çayla beraber yudumlasaydık Eşsiz muhabeti Benim ciğerlerime çektiğim tütünün Dumanından rahatsız olup ah vah etseydin Sonrada şen şakrak kahkahalarla Akşamı uğurlasaydık gecenin koynuna Nasıl olsa gece yine hüzün yağdıracak Sessizliğimin ve sensizliğimin tam ortasına Sonrasında susardı yer küre Radyolarda hüzünlü şarkılar çalınırken Orhan, Ferdi ve Müslüm babadan Oda yetmezmiş gibi Ahmet başlayacak Sabaha kadar söylemeye Saçlarına yıldız düşücek garip anamın Ve Yusuf şiirlerle dayanacak kapıya Çağırcak Rıza’yı üç, beş lira borç versin diye Ve bu acılar İkona’sı şehir Bütün kederini damıtacak yüreğime Yokluğun şakağıma namlu dayadığında Senin gidişinden ardından Peki nasıl dayanacam hem senin gidişine Hemde Rıza’nın ölüm haberine Ah şimdi dağlarında olsaydık memleketimin Salsaydık kendmizi O masmavi gökyüzününün yıldızlı nakışına Kalın surlarla kucaklasaydık Diyarbekir’i Cevahir’in yurdu Mezopotamya’yı Hiç bitmeseydi keşke o büyülü an Ay ışığında yakamoz olup çökseydik Dicle’nin üzerine Olmayacak en nihayetinde Gece yine keder yağdıracak Çaresizliğimin tam üzerine Beraberinde dili çözülücek kederin Ve çobanların kaval sesleri yankılanacak Dağlarında ovalarında yitik Ütopya’mın Türküler yakıcaklar acıklı acıklı Kaznacı Bedih Nemrud’un kızını çağrırken Kağta’lı dayanamayıp keyfine keder Kar yağdıracak damımıza Oda yetmezmiş gibi kaçıracak Sakine’yi Koyacak başını belaya Sonra sazına asılacak Neşet baba Ciğerlerimizi yakacak yanık ezgilerle En sonunda neredesin gül yüzlüm diyip Kan doğruyacak hasretime Mehmet Kılıçel |
Kalemin yüreğin var olsun.
Yüce Rabbim daha nicelerini
yazdırmayı nasip etsin.
Okuru bol olsun İnşallah.
Selâmlar Sevgiler.