Ahid
Vefa, kalbinin ortasında kırık bir ayna, göremezsin.
İbret al! Can bu, kimler gelir geçer de bakıp göremezsin. Kendini kartal görürsün,; cismin minik serçe, seçemezsin. İbret al! Aşk bu, perde perde açar da takıp seçemezsin. * Ne kavgalar esti, ne kıyametler koptu bir tas dünyada, Küfürler, dilde, elde ve dahi gözde çamur; o dünyada, Ah! Vururlar, kırarlar üstelik birbirlerini kınarlar. İbret al! Sınav bu, bak sonlarını, hali nice oldular. * Evvelce birlikte havuz kurulmuş, üryan kibirler yüzer. Susamışlık ki doyulmaz çeşmeden gıybet suyu içerler. Bir şaşılık ki "Bir" nedir bilmezler, şirk gözlüğü takarlar. İbret al! "Kudret" şarabından içenleri, nice oldular. * Adım adım ilerlerken hergün bildiğin istikametten, Bak bir adım daha ezip geçiyorsun şu fani ömründen, Sonu yok, zamanı yok, dur durağı yok lezzet vadisinden. İbret al! Zan bu, bırakmaz seni, bir güzel dizginlemeden. * Mesut, sana son sözüm, iyi dinle! İşte söz, ahidname. Dedim hâlbuki yine bir çok kere, bu en son azledilme. Yaş olmuş otuz dokuz ömür sürülmekte; an, hasat biçme. İbret al! Esaret bu, kır zinciri; kırılan, en son ivme. Mesut Tütüncüler 12.07.2020 DENİZLİ |
Böyle kendini bırakma,gözüne yaş dolar silemezsin.
Kapatma gideceğin yolu,çağırır bir gün gidemezsin.
İbret al zahire bakma,seni yanıltır da bilemezsin.