Gelde Tut Ellerimden
Yenilmişim sana belli ki!
Kuşaktan kuşağa gelen acılarımla Tutulmuşum yüreğimle sana Hiç gerek kalmadan bir ‚hoşça kal’a Sen sırtımı yasladığım koca kale İsmin parlıyor şimdi Gökkuşağının yedi renginde Dağlardan da yürekli gözlerinle Yenilmişim sana belli ki! İçimi dolduran hasret acısıyla Seyrederek yürüyorum hayatı Kendi hissettiğim boşluğumda Bazen bir kentin en koyu kalabalığında, Bazen de bu gün ki gibi Tek başıma bir dağ başında Gözlerini arıyorum Şimdi grotesk bakışlarda Oysa sen olmuştun, Şiirlerimin her mısrasında Bir ibis uçar benim gibi Tek başına – soluk soluğa Başını koyup dizlerimde uyuduğuna Yenilmişim belli ki anılara … Oysa bir onlar kaldı avuçlarımda! Silip süpürdü kalleş ölüm Elimde ne varsa! Beni bıraktı bir başıma, Bu cehennemin ortasında Katilimdir zaman benim Soyunmasam da onun uşaklığına Yenilmişim belli ki sana Ürkek bir çocuk saflığında Şimdi seni arıyorum Cesur bakışlarında Yıkıldıysam hüzünden ve acıdan Bir sebebi var mutlaka Her telden ayrı bir ses tınlasa da Yenilmişim belli ki sana! Sahra sıcaklığında Etrafımda hüzünlü nağmeler söyler Bülbüller senin adına Gel de tut ellerimden Koşalım yine yan yana Bu en uzun günün adına H. Hüseyin Arslan Marburg - 21.06.2020 |