..................................Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Off ... offf ...............
Buraya bildiğin bir küfür iliştir ya da bir dua ben ne mırıldandımsa yazıda bir karsılıgını Bulamadım. Ulan nedir bu yaşadığım neyi bekliyorum ? Nedir beni tutan ? Bir türlü kendime tanıs olamıyorum. Neye uzansam uzak ne ye dokunsam soğuk.. Boşluk öyle bir kuşatıyor ki varlığından şüphe ediyorum her nesnenin. Kaç, kovala, sus, ağla ve sonra manik bir kahkaha ... Acıkıyorum, dehşet verici bir açlıkla,kırıntılar saçarak ısırıyorum ekmeğimi... Çölde kalmış gibi susuyorum. şişede dudaklarım memeye sarılır gibi. Yunan şarkılarında kalkan her kadehi, iranlı bir kemancıyla indiriyorum çifte pınar gözlerden ... Şeyhim beni ışınla beni 80lere ışınla, görünüversin cocukluğum bana... 14 milyar yıl ne cabuk geçti ... Şeyhim kainata alışamadım.. Her sabah yeniden doğum sancısı çek Geceden ölmedim diye sızlan olur şeymi bu ? Öyle zamanlar oldu ki öyle sancılar,öylesi sızılar.. İnceldim inceldim incinicik bir şeye dönüştüm
.............................................................................................................................................................................................................................
|
''Neye uzansam uzak ne ye dokunsam soğuk..
Boşluk öyle bir kuşatıyor ki varlığından şüphe ediyorum her nesnenin.''
Kendimizden o kadar kopmuşuzdur ki
hiçbir şeyi hissedemez oluruz,
dokunabilmek;
kalbin boşluğa düşüp sallandığı yerde
artık bir hayalden ibaret olur.
hayallerin yolu düşlerle açılır ancak
ama düşlerimiz
kabusların buz tutan hücrelerinde tutsak olur.
tutsaklığın en büyüğü yaşamaktır bazen,
yaşamak ise
bedenimizi ruhumuzla bölüşemediğimiz vakitlerde
bizlere zulüm olur.
İnceldiğiniz tüm yerler size düş bahçelerinden hoş kokulu güzellikler bıraksın. Duygularınıza sağlık, selamlar, sevgiler...