KADER MAHKÛMUŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Cezaevine giren herkes kader mahkûmu değildir.
Gerçek manada kader mahkûmu oldukları halde, toplum tarafından dışlananlar için yazılmıştır bu şiir. Unutuldum sanmıştım memleketten gideli, Resmim asılı kalmış metruk köy odasında. Bir fırtına eser ki, başımda deli, deli, Önce beni dinleyin, isterseniz asın da! Başımdan geçenleri anlatsam birer, birer, Birkaç gün kâfi gelmez, belki bir hafta sürer, Ciğerim parçalanmış, kalbime sancı girer, Zakkum şerbeti içtim; en acı, en hasında! Rüşvetler verilince, şahidin her birine, İki yıl hapis yattım, başkasının yerine, Cezamı tamamladım hep sürüne, sürüne, Kapanmayan iz kaldı şu kafamın tasında. Kısa zaman içinde mahkeme kurulmuştu, Özgürlük güvercini havada vurulmuştu, İki yılın sonunda suçlular bulunmuştu, Dünyada ve ahrette ellerim yakasında. Hikâyemi anlattım iki gün, iki gece, Sanırım çözülmüştü zihinlerde bilmece, Dinleyenler şaşırdı, bakakaldı öylece, Filmin şeridi geçti herkesin kafasında. Kader mahkûmu dersen gösterirler parmakla, Ellerim nasır tuttu, dizlerime vurmakla, Her yara kapanmıyor, ilaçlayıp sarmakla, Hiç olmazsa anlayın, bağrınıza basın da. Sabri Koca |