arşınladığım sokakların her köşesinden sesler duyuyorum şimdi yitik zamanlara kelepçeleniyorum içimde gayzını ifşa etmeye duran cehennemler fokurduyor
*
hüznün en koyu ağıtını çalıyor rüzgar kanatıyor up-uzun ıstırapları yağmur yağıyor acı acı … tenden ciğerlere değiyor soğuk beni affet çocuk…
*
evlerin avlusunda kuran okuyan kadınların yüreğine iniyor toprağın kokusu kaç kez yuvarlanıyor boşluğa karanlık pencerelerden seslerin uğultusu ayrılık saatlerinin saplandığı göğüslerde vakit akşamdır artık ağıttır … bir annenin yağmalanmış sinesi hazirandır .. gözyaşı damlası gibi usulca akıp giden
*
en kabuslu rüyalarda kanadı kırık bir güvercin kanat vuruyor gecenin göklerine ışığı sönük ay bir aynadır, boydan boya çatlamış yere düşmüş kırk parçaya bölünmüş her parçası nar-ı hazandır çocuktan
*
kadim bir kederin şavkı vuruyor alınlara bakışlar soluyor gözlerde nefes nefes ,hücre hücre her feryadın elemi söyleniyor ağır aksak bir kerbela beyti gibi mahzun ve hüzünlü kan revan kelimeler, keşkeler alıp götürüyor çocukları…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
hüznün en koyu ağıtını çalıyor rüzgar şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
hüznün en koyu ağıtını çalıyor rüzgar şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
yalnızlığın uğultusunda saklı sessizlik ve mecazi firarı mevsimin öykündüğümüz şiirler ve devasa kehanet elbet olup bitenden uzak kalamadığımız ve acıların örtüştüğü değerli kaleminizi kutluyorum hocam ve nicelerine İnşallah.
ve mecazi firarı mevsimin
öykündüğümüz şiirler ve devasa kehanet elbet olup bitenden uzak kalamadığımız ve acıların örtüştüğü
değerli kaleminizi kutluyorum hocam
ve nicelerine İnşallah.