BABA
her sene,
yaz gelende... aklıma, sen gelirsin baba... kimi görsem, kazma kürek var elinde!.. sen aklıma gelince de, aklım gider... kalem tutmayı öğrettiğin güne gider mesela, gül dikmeyi öğrettiğin güne, araba sürmeyi öğrettiğin güne... derin bir ah çekerim ardından, kahrederim öldüğüne!.. öyle içten dualar ederim ki sana, dünya bir tur daha döner, yüzün suyun hürmetine!.. koşar bir kadının eteğine sığınırım sonra, anama yani, senin kutsal emanetine!.. geçim derdine düştüm, içinden çıkamıyorum baba... mezarına gelemiyorum nicedir, ektiğim çiçekler açtı mı acaba?.. en kısa zamanda, en kısa zamanda ama... gelip toprağına yüz süreceğim, bugün söyledim anama!.. geleceğim söz diyorum, geleceğim anamı alıp yanıma!.. biliyor musun baba? parklardan korkuyorum da, mezarlıklardan korkmuyorum şimdi... bir söz var ya hani; "mezarlıktan korkanın, sevdiği ölmemiştir" diye... |