Araf
Arafta kayıp bir ruh...
cennet topladıgın bonuslarla altı gun yedi gece tatil yapabilecegin bir belde... cehennem iklim bozuklugu... mürekkebimin kuruması korkumdan değil tanısmıs olmaktan yaşamak tutkusuyla dudaklarımın kenarından suzulen öptüğüm kadının kokusu yazmaya calıstıgım üzerime sinen gunahlardan arınma çabası... cennet gidilmek icin ucuş mili biriken bonus kartım gibi o kadar mil kazanmak icin harcayacak param varsa sanki o bileti gidip satın alamam gibi lütfedip armagan ediyorlar cehennem icin bir karsılık yok zaten hicbir kampanyada duzenlenmiyorlar cehennemdeki safariler icin yada bir belgesel kanalı tarafından cekilmiyor yanan ruhların küllenmesinin tarihi... ne cok, yoklugunla baslayan cumle kurdugum icin belkide alıstırdıgım icin, icimdeki cocugu oyuncakları olmadan da oynayabilecegine ve kırılmıs olsada atlı karıncası acı cekmesin diye vurmak yerine hayal ettigi yere kadar götürebilecegine cennet sabah kusagı programlarında reyting patlaması vaat edildigi yerde tek basına iktidar olmadıgı yer iki ucu karanlık dehlizler gibi kartımda biriken bonuslarla alabileceklerim bu kadar alamayacaklarım icin daha cok harcamalıyım canımı yakan bu denizin mavisi değil mavinin gözlerine kacan buğusu üzerime sinen parfumunun kokusu yıkadıkca cıkmayan parmaklarımdan isminin yazılısı yazdıgım her şiirin altına attıgım imzamın benzerliği bir bagımlının, bagımlılıgından kacısı bu ilk sensiz gecede titremesi bedenimin dudaklarımı ısırırken içime kanayan içime kanarken sana yandıgım bu dönüşü olmayan tek kişilik gidişlerin cehennemi bu sensiz koca bir gunu geceye baglamak icin iskambil kagıtlarına bırakılan rehni gibi ruhun kaybın sorumlusu sensin her kumar masasında kalan benim caresizligim... |