SAPANCA'DAN GEÇERKEN(Bir Gençlik Aşkı Yaşadığım Yer) Puslu bir kış günü göl kıyısından Geçerken durup da bir nefes aldım, Bir sigara yakıp seyrettim gölü; Hüzün renginde bir hayale daldım. Sessiz bir mûsiki sardı ruhumu, Anılar canlanıp aklımı çeldi. Sıyrılıp bu yaşam vesvesesinden Yıllar sonra aklıma ’şairlik’ geldi. Kıyıda, çepçevre, düzgün ve bezgin Savaş esiri gibi sıralanmışlar, İncecik bedenli, sarı benizli Sessizliğe âşık, garip kamışlar... Yalnız, bir-kaç ördek gölün sahibi; Muntazam halkalar eteklerinde; Eski bir güneşten kalma bir ışık Yemyeşil parlıyor teleklerinde. Kurşûni gökyüzü, kurşûni sular... Sonsuz huzur, burada gizlenmektedir. ’Hüzün ve sessizlik gölü’nde şimdi, Rüzgâr bile, sanki dinlenmektedir. Dalıp gittim böyle, taa derinlere, Gönlümü, çaresiz bir özlem sardı; Gördüm; yaşlı gölün dibine sinmiş Gençlik günlerimden anılar vardı... Ünal Beşkese (2007) |
'Kıyıda, çepçevre, düzgün ve bezgin
Savaş esiri gibi sıralanmışlar,
İncecik bedenli, sarı benizli
Sessizliğe âşık, garip kamışlar...'
Buradaki sazları zayıf ve sarı benizli esirlere benzetmeniz müthişti. Anılar canlanırken bile gözlerinizde beliren doğayı anlatımınız o kadar güzeldi ki... Gönülden tebrik ediyorum... Saygılar ve sevgiler efendim...