YORGUN VE GÜZEL
YORGUN VE GÜZEL
Bunca derdi ne zaman kim öğretti bize ? Bir dağın tepesinde olsaydık şimdi Yüksek dağ tepeleri ve eşlik eden kuş sesleri. Ya da özlenmekle ilgili bir yerde dursaydık işte. Yeşilin her tonu çıplak bedenlerimizi okşasaydı. Rüzgar esseydi ,aptal bir romantizm bizi sarsaydı. Sıçtığımın dünyasının kaygılarını atsaydık uçurumdan. Mutlu olmak elimize yüzümüze bulaşsaydı. Ama şu yollar hiç bitmiyor ki içimizde Ha deyince ceketini alıp gitmek olmuyor. Yine sapağa çekiyor adımlarım. Yollar uzun ve çetrefilli varılamıyor dağlara. . Gel zaman,git zaman Allah belanı versin zaman..!!! İçimizi yırtan dikenlerden kurtulamadık. Kaderin tüm izleri çizik çizik. Beynimizin sobası tüttü,dumana boğuldu her şey. Yoğun duman . Yoğun efkar. Hep aynı his yakamızı bırakmayan. Tepemizde kargaların yaslı çığlıkları. Unutuldukça bizi saran Uzun bacaklı örümceklerin o lanet ağları. Sevmeler ,sevilmeler desen çemberin dışı. Hüznün kalbimize çentik attığı duvarların ardında Galiba biz ölümü bekliyor gibiyiz . Yorgun ve güzel..... ARZU GÜNAL /10.6.2020 |