PaçŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Üç yaşındaki oğlumun kelime hazinesinden :-)
Damla damla gelir yağmurun sesi, Dökülür yapraklara tane tane notası, Portre şeklinde yer alır camın kenarına, Damla damla, Paç paç. Taşa, toprağa dokunur sol anahtarı, İnce başlar “mi”si, Yumuşak güftesi, Yine sırılsıklam, Yine ıslak ıslak. Gözler sevinir seni gördükçe, Gönül coşar çimenlere vurdukça, Güftekar olur maşuk şarkında, Damla damla, Paç paç. Islanmak varken o damlalarda, Do, re, mi, fa, sol notalarında, Şemsiye’ni elleme, Üsküdar’a gidenece, Şarkısını söyle, dola diline. Gökyüzünü alsın yağmur, katip sulansın. Uzun setreli eteği çamura bulansın. Arada sesini yükselt, Bas “fa” anahtarına, Damla damla, Paç paç. Bitirmeden akışını güzel şarkının, Aç o kulağımdaki kurumuş pasımı, “Şiirim” diye bitireyim şimdi adını, Ben senin “Paç” deyişini sevdim... Not: “Paç” kelimesi üç yaşındaki oğlumun çok kullandığı bir kelime |