SİHİRLİ DEĞNEKŞiirin hikayesini görmek için tıklayın DUYGULARIMI ÇOK YOĞUN HİSSEDEN VE SİHİRLİ DEĞNEĞİNİ DOKUNDURARAK BU DİZELERİN YAZILMASINA NEDEN OLAN GÖNÜL DOSTUMA TEŞEKKÜR , SEVGİ VE SAYGILARIMLA...
gün inmiş, güneş öpüşecek neredeyse sularla, akşamın hüznü düşmüş, sis arkasına saklı adalara, yavaştan solmaya başladı işte her yerde renkler, yanıyor uzak sahillerde ışıklar birer birer... bir çocuk durmuş yolun kenarında, sesinde göz yaşı, belli ki yoksulluğu diz boyu, su görmemiş saçları, elinde kağıt mendiller, sesleniyor gelene geçene, "babama ilaç alacağım , ne olur alın sizde bir tane"... diğer köşeden geliyor simitçinin gevrek sesi, akşam simidi bunlar ile dolu yarıdan fazla tepsisi, kim bilir onu da kimler , hangi acılar bekliyor evinde, satabilse simitleri bir oyuncak alacak hasta kardeşine... karşı kaldırımda bir kadın yürüyor vitrinlere bakarak, belli ki eski elbiselerinin yerine gördüklerini koyarak, biraz daha sıkıyor elindeki yarısı dolmamış fileyi, sıklaşıyor adımları, taşırmamak için içindeki öfkeyi... biraz ilerideki iki genç sanki saklılar köşe başında, aşkları çığlık olmuş, dünyayı tadıyorlar dudaklarında, kenetlenmiş elleri, ne gelen umurlarında ne geçen, güzellikler yaratıyorlar kendi güzelliklerinden ... bir adam, iki adım ötede sönmüş sanki bütün ışıkları, yılların yükünü taşımaktan çökmüş artık omuzları , belli ki tek düşüncesi bir an önce evine ulaşmak, kaldı ise son sevdikleri, tükenmeden onlara kavuşmak... bende onların arasındayım, gidiyorum evime , ama yüreğimin yarısını bırakarak onların yüreğine, birden nasıl istedim o an, sihirli bir değneğim olmasını, hepsinin gönlünün muradı için, üstlerine dokunmasını... gün indi artık, güneşi yutuverdi dalgasız siyah sular , kendi dünyalarına çekilmeye başladı bile o insanlar, şimdi önümdeki kağıda bir melek resmi çiziyorum, eline ucunda yıldızlar saklı , sihirli değnek veriyorum... Nursen ATEŞ 13.07.2008 kızıltoprak |
jale keskinin yitirilmiş zamanın çocuklarıyız şiirini hatıladım
kalem tercüman yüregin figane yanan bülbül olsun şaire