böylemi unutacaktım?bu şehir, her gece niye böyle hırçın? bu ıstanbul değil mi bahsi geçen? varlığını tattığım yokluğunla da burda mı tanışacaktım? bu soluduğum hava, ne çeşit bir zehir bulaşmış buna? hep yaşamak için alınmaz mıydı soluk? şimdi niye kaldım böyle soluk soluğa? bu ardımda duran gölge? bu büyüyen kalabalık? bu atılan adımlar? bu ne bayramdı ki, bu da ne cenaze? şu kıyıda duran kayık karşı yamaçtaki sahipsiz uçurtma, şu çilingirin girdiği zından, banktaki sarhoş kemal, saçımda titreyen rüzgar, bulabildin mi bir anlam? bu şehir, her gece niye böyle hırçın? bu ıstanbul değil mi bahsi geçen? varlığını tattığım yokluğunla da burda mı tanışacaktım? varsın, giden gidileceğe, varsın. yoksun, bu gün de vardın ama yarın yoksun... şu taze çay kokusu, burun direklerimi sızlattı, benimki üç şeker olsun ...ve aleyküm selam baba kusura bakma bir bardak çaya, bir kuru selama unuttum seni..... günahın.kalemi |
Beğenerek okudum...
Kaleminize sağlık...