Gönüller Bir OlmadanKendini çekemezsin el fikrini göremez Bilemezsin bilmeyi gönüller bir olmadan Bir’e katışamazsın sona tohum ekemez Bölemezsin sıfırı gönüller bir olmadan Tükenmezlikler büyük çilesine ermedin Hayal denen davaya neden öğüt vermedin Mecburen kanat taktın yâr yüzünü görmedin Gelemezsin bu ufka gönüller bir olmadan Gökleri aşamayan harabeye göçemez Deryaya dalamayan dalgaları geçemez Her ışığı sorgularsın bir tam ateş içemez Ölemezsin Tanrıya gönüller bir olmadan Dünyeviye nafile gelse kâinat dile Anlamazsın kimseyi anlam verilse bile Yaşayıp gidersin de dönemezsin sahile Dilemezsin dönmeyi gönüller bir olmadan. |
Mistik duygusu çok güçlü bir şiir.
Tasavvuf erenlerinin yaklaşımı gibi!.. Erenler ocağından feyz almış gibi!..
Gerçek tasavvuf ehli, yaradılışı ve nefsi sorgular sadace. Son aşaması 'insan-ı kâmil'dir ki... zikri de KAHHAR'dır. ( her şeye hakim ve yapabilecek güçte olmak)... İşte asıl mücadele o zaman başlamalıdır.
'Yok'un başka adı yoktur!.. Önemli olan 'var'ı paylaşabilmektir!.. Kırmadan, incitmeden, adilane, saygıyla...
Şiiriniz bu aşamaları ve sonuçlarını ( çok açık etmese de ) muhteşem anlatmış.
Size söz verdiğimden beri bu şiir aklımda... Yazılacak o kadar çok şey var ki aslında... ama siz varken bana düşmez!..
Daha önce de belirtmiştim... Lütfen yazın!..
Gittikçe derine inmeye ve okuyanı sorgulamalara yöneltmeye başladınız. Herkes hissesine düşeni alır, inanın... :)))
Kaleminize, yüreğinize sağlık Ekrem Bey. Şiirinizi içtenlikle kutlarım.
Saygılarımla...