NERDEYİM (AHVÂL-İ DÜNYA)Kaderin acımasız ittiği bir yerdeyim, Ayakların ters yönde gittiği bir yerdeyim, Gün ışığı girmeyen, mehtap bile olmayan Aşkların, umutların bittiği bir yerdeyim. Çaresiz karanlığa teslimiz, peşin peşin, Işığı, nuru bitmiş, bu zavallı güneşin Sönmüş gibi görünüp, gizli yanan ateşin Sessizce, duman duman tüttüğü bir yerdeyim. Melanet yağmurunun sağnak sağnak indiği Beşerî ayıpların hep üst üste bindiği, Meleklerin, sessizce bir köşeye sindiği, Günahları, şeytanın güttüğü bir yerdeyim. Kardeşin kardeşini hep nefretle andığı, Herkesin, başkasını can düşmanı sandığı, Göklerin tutuştuğu, denizlerin yandığı, Bülbülün, baykuş gibi öttüğü bir yerdeyim. Gariplerin rızkını, zenginin kırıştığı, Güçlülerin güçsüzü yutmakta yarıştığı, Hayırlı amellerin maziye karıştığı, Şerrin, her yerde nöbet tuttuğu bir yerdeyim. Öfke, kin, hırs, sevgiyi, merhameti yok eden Aç ölen çocuklar var, lokma ekmek yemeden Medenî bir dünyada, bebek- yaşlı demeden İnsanlığın, insanı yuttuğu bir yerdeyim. Bütün bahçeler dönmüş bir savaş sahasına, Umut kalmamış gibi âlemin rehasına, Aç kalmış masumların, hem de yok pahasına Ruhlarını Şeytana sattığı bir yerdeyim. Teknoloji güzel de, haddini epey aşmış, Teknik mucizelerden, kul yapısına taşmış. Duygular yok edilmiş, insanlar robotlaşmış, Kâlplerin butonlarla attığı bir yerdeyim. Etrafımız hep yangın, nice hayatlar dönmüş, Sevgi, dostluk tükenmiş, mutluluk, huzur dünmüş. Dostla düşman karışmış, zaman tersine dönmüş, Güneşin hep sabahtan battığı bir yerdeyim. Emperyalizmin hâlâ doyuma ermediği, Müslümana, yaşamak hakkını vermediği, Ve dünyanın göz yumup, hiçbir şey görmediği Günahlara günahlar kattığı bir yerdeyim. Kimi, başka ülkede hükümet düşürürken, Kimi, rüşvet vererek türlü iş pişirirken Kimi, masum kanıyla göbeği şişirirken Namusun, çamurlarda yattığı bir yerdeyim. Sırf kendi derdim değil, ben başka husustayım, Dünyam, bir zindan olmuş, hücrede, mahpustayım. Uyanıkken gördüğüm korkunç bir kâbustayım, Nerdeyim bilmiyorum, bilmiyorum nerdeyim Ünal Beşkese |