SALGINDA BİR BAYRAM SABAHI
SALGINDA BİR BAYRAM SABAHI
Güneş daha bir şevkli, daha bir tatlı rüzgar; Dilimde oynağından bir de yöre Türküsü Gönül coşa bol bu gün, içim de içime dar; Ne keder bulutu var, ne bir hüzün döngüsü Sahur iftar arası, Yusuf’ça bir sabırdan; Marazdan arındırdık, iman denen kaynağı Tövbe ve niyaz sunup, köz köz yanan bağırdan; Hak’ka selam duruyor,iradenin bayrağı Varsın geride kalsın, ilk lokma iftar hazzı; Ömrü olan yetişir, seneye Mevla Kerim Korkarım ki aç varsıl, gene sömürür azı; Bin ay aç kal ödenmez, bir lokma haram derim. Varsın öpülemesin, ellerimiz ne çıkar? Varsın öpülemesin, yavrumuzun gözleri Bir salgın tufanından, Bayrama erişmek kar; Göçenler hep boğuldu, yoksundu son sözleri Varsın bu arefede, öksüz kalsın mezarlar; Göklerden serpe serpe, ulaşır fatihalar Gün olur zor günlerin, kitabını yazarlar; Döngü bu gün zulümse, yarın da şahikalar Hayat ne zevke doymak ne kederi boşamak; Onurla ve erdemle arda kalan hikaye Bir nefes bir yürümek ve bir umut yaşamak; Can kalesi bir direnç, koşabilene paye Geriye döner bir gün, bildik eski bayramlar; Medeniyet tekeri, bu yokuşu da aşar. Son günah düştüğünde, yıkılır bütün gamlar; Ve...insan denen meçhul, hayal ettikçe yaşar. Kadir KOCA-24.05.2020 |