Adını Sayıklıyorum
beni anla
nasıl ki düşer yağmur toprağa işte o hışımla vuruyorum ayaklarımı sensiz günlere pusula olan yalnızlık katran gecelerde sindiriyor yüreğimi karanlık öyle bir karanlık ki kendi kendini görmüyor saklıyor günahını şehrin ah öyle vakitler geliyor pişti saatlerde sunuyor bana azabını gözlerimden fışkırıyor HASRET bu nasıl bir tuzaktır ki düştüm çıkamıyorum duygularım tarumar ölümü bekleyen bir mahkum çıkmıyorsun işte aklımdan hayallerimden özlemlerimden... gece nöbetlerinde adını sayıklıyorum... |