BAK HELE BAK
Gözlerine bakınca gördüğümü sorma hiç;
Ya mecnun bir intihar ya töre cinayeti… Neden nasıl diyerek o aklını yorma hiç; Sebebi vedaların yeşilçam ihaneti… Neydi onca telaşlar neydi panik hallerim; Sabah erken kalkmalar gecelerce beklemek… Ya can veren düşlerim boğduğum hayallerim; Yalan dolan bir aşkın yolunda emeklemek… Saklayıp yüreğimde açtığın yaraları; Vuslatına geç kalan hasretlik telaşlarım… Bir tek güle harcadım son kalan paraları; Yüzüme tükürdüler döktüğüm can yaşları… Ben gölgesiz kimliğin donkişotu çıldırmış; Sen tozpembe hayalin kibirli peri kızı… Ben ki son kadehini şerefine!.. kaldırmış; Unutmuş baharları unutmuş gelen yazı… Ev barkımı sordun ya şato mu var villa mı? İki oda bir ara ; bahçesinde mor güller… Zor öderim kaderin hükmündeki kiramı; Ocağımda ateş yok kalan varsa son küller… Ay ben burda yapamam diyorsan kapı açık; Gittiği yere kadar dediğim yer burası… Bekleme yapma canım hadi hemen hemen çık; Her gelene açılan han değildir orası… Bak hele bak deliye anasında görmüş de; Beğenmiyor tarhana, kuru soğan ekmeği… Bu yaşına gelerek zevk-ü sefa sürmüş de; Benim ben yaz güzeli göz nuru el emeği… Ali ALTINLI – 16.05.2020 Saat: 23:02 |