Töre!
Töre !
Damlaya avuç açan,çölde kum tanesiydi Çağla yeşili umut,koparıldı dalından Ne tufanlar yaşadı sübyan düşler vuruldu Gülün çiyi damladı,sarısndan alından Onlar daha çocuktu,sofrasında umudun Henüz tanımamıştı,acısını barutun Tanıştılar genç yaşta,ateşinde nemrutun Vur emriyle uyandı,geçti zulüm yolundan Ferman çıkmış kalemden,düşlemek yasak size Sevdalar men edilmiş zincir vurulmuş söze Tuzaklarda yolunuz,dağlar denizler keza Kırılacak filizler,gonca güller belinden Bir şafakta uyanmak gözüne bakmak varken Bir çoban ateşinde cigara yakmak derken Ölüm pusu kurmuştu ecelinden de erken Vuruldu kan içinde,vuruldu yar solundan Gözler töreye yenik,gömleği kan içinde Yanar yürek çırpınır feryadı can içinde Ağlamaya zaman yok vuruldu an içinde Bir acı tebessümle yakaladı kolundan 13/5/2020. H. Işık. |