devam yolları
aklının acısıyla koşuyorsun karanlıkta
delirdiği zamanlarda ermişlerin mezarlarına yatan kırılgan varlıkların uykusuzluğa aradığı çareyi istiyorsun lityumlara bulanmış ve pul pul dağılan büyük acının farkındasın camları kırılmış evinin balkonunda büyüyen kılıç, çiçek değil ona nasıl baktığını gördüm kimse böyle göz göze gelmemiştir her şeyle sevişip çavuş kuşlarıyla dolar için bedenine çekildiğinde yaralamayı bilip öpüşemeyen herkesi öpesin gelir hepsini ayrı ayrı kesersin ayrı ayrı yerlerden uykusuzluk bulaşıcıdır -melankoliden ölenlere serpilen kirecin havadan düşüşü- -öğütülmüş kar taneleri- böyle uzak tutuyorsun onları yokluğun hiçliğe tanrının adadığı bir mucizeydi daha da güzel anlatılamazdı. |