uykunun sarayı
Ben dağlara sarmışım yolumdur kayalar
Zirveler vardır uludur can kusar yayalar Kimi yolu sadece göz anlar pateka bükülür Fatih’in gezdiği sokaklarda pabuçlar sökülür Yol deyince herkes yol gibi yol bilir gayet Yazmış okumuş yazmış insanoğlunu her ayet Ayağına taş değmeyen yolcunun nicedir sonu Sarplaşan zirvelerden geçer cennetin yönü Sevindikçe rahata saplandığın asıl bataktır Kim bilir kabir kime kuş tüyünden yataktır Ah varsa üstünde dizilen tahtalar olur kazık Elmayı sen yedin ey Adem Baba bana da yazık Söyle Ey Kadı efendi kaderden kaçış nedir Taşlı yolda yoruldum uykumun sarayı sedir |