Hayalim
Kelimeler için bir mezarlık hayalim
Ziyarete gelsin cahil, yarı cahil, alim Buranın kabirleri kalemle kazılsın Her kelamın kaderi taşına yazılsın Devriye atsın mezarlıkta Ekabirler Mermerden yapılsın bütün kabirler Kelamlar ölünce taşı olsun dikili Vak’anüvisler kazmak için tek yetkili Bir de kütüphaneyle şenlensin mezarlık Derslerle ilerlesin şiir, roman, yazarlık Tüm klasikler yorumlansın okulunda Lef-i mahfuzun kilidi yazan kulunda Ne Akifler ne Nazımlar, biri kalmadı Dünya menfaatle taştı, fikir almadı Arıyorum eski edebi zarafeti Başınız sağ olsun yitirdik zafiyeti Can çekişiyor aynaşmak, mesele, şayet Şu ısıran tek dişi kalmış medeniyet Hükmü yoktu zati Aylan’ların indinde En kıymetli eser markette indirimde Ne hüzünlü şairin bu modaya uyması İmkansızdı yazarın salayı duyması Senelerce musallada yattı her bir naaş Ey Şair! Altında kalırız mevtanın, yavaş Kimler neredeydi tabutlar taşınırken İnternet’e düşen kelamlar aşınırken Küçümser çünkü yazı bağlamaz halkımı Bu mezarlıkta yazarlar verir talkımı Kıyafetti, elbise, urba, libas, esvap Dil şurası toplamak hem elzem hem sevap Dilin sahibi Şair, Senarist, Yazar, ozan Elde telefon sokaklarda gezip tozan Dil öldükçe artıyor toplumda kavgalar Bülbül yok, güle serenat yapan kargalar Devlet seyirci kadimler verirken canı Öldü fendi, tabutta akil, kaybettik zannı Sesi geliyor kelimeler devrilirken Çok üzüldük kimi argoya evrilirken Kim, kişi, baş, eren, er Orhun’dan gelirdi Türkçe yapı ismi yok oldukça belirdi Çoğunluk Arapça Farsça’ydı, Türkçesi azdı O ahvalde dahi pervaneler naatlar yazdı Ne kaside kaldı ne gazelden anlayan Dilde kemiği ne bilsin içi yanmayan Kadük Paris’ten, mayalayıp özümsedik Türkçe Türklerindir dediler gülümsedik Beşeriyete atmıştı çünkü imzayı Hukukçular kurtardı sözlükten azayı Gelin ziyarete gidelim mezarlara Eksik söz münevvere tamı yazarlara Türkçe dil değil hayatın özgün yapısı Her roman her şiir aynı tecessüs kapısı |