duyguların dili
ruhun gardiyana aşıkken
özgürlüğü nasıl hayal edebilirsin? suçsuz çocuklar savaşta ölürken suçlu insanların susması veyl olsun onlara... demek ki vicdanlar çamur içerisinde, su diyeceğim ama o da kurşun yemiş yaralı. tıpkı bazı sözlerin yüreği ısıtmadığı gibi, nisan da ...... aratmıyor. ne kadar ucuzladı sesimiz sözümüz........ ve davranışlarımız. halbuki özlemler,özlemesini bilenler için güzeldir.. bugünlerde şekersiz çay gibiyim lafı üzmeye ne gerek..! yağmurum içimde, damlalar mı ? favorim baktıkça semaya kendimle bütünleşirim. zihnin ve yüreğin özgürse kimse gövdeni esir alamaz hiçbir tel örgü senin özgürlüğünü ruhen kısıtlayamaz . biz ne zaman kendimizle tanışırsak, o zaman insanı da insanlığıyla tanıştırmış oluruz... yüreğin büyük dünyasına kim kalem uzatabilir?, kim içten dokunabilir ki?Hatta kim; her yüreğine geleni diline dolayabilir? kendisiyle ömür boyu gidecek olanları vardır, belki söyleyemediği, bazen,kendisinin dahi bilmesini istemediği, fakat ruhen kendisine haz ve serinlik veren, tebessüm ettiren duyguları!.. kalbiyle dili arasında sıkışıp kalan bazen ifade edilen bazen de gizli kalması yeğlenen kalp ve dil arasında yaşanan bir süreç/bir perde/bir sevinç olarak sürur eden duygular. o duyguların terennümüne siz ne ad veriyorsanız, işte o, o’nun adıdır. neyi demek istiyorsanız,adını ne koyduysanız o’ odur,işte… anlamını sizlerde bulan derin,okşayıcı,sevgi pınarı olan bazen moral motivasyon olan, manevi hazzı bulan/veren,bazen de insanı derin düşüncelere gark eden, ya da hayatı arabesk şarkılardaki gibi tanımlayan duygular yaşatan ve anlamını yaşayanlarda bulan küçük bir âlem olan güzel duygular... #yusuf |