Seviyorum Hayatı Bir Şiir Çokluğunda
-Sanık, ayağa kalk…
Hakkında ileri sürülen; barış ve özgürlük istemek kadar yasak, İnsanları sevmek ve düş kurmak kadar ağır olan suçlamalara ne diyorsun? Savunma: yağmur yağınca Ya da karlar düşünce sokaklarına şehrin Buza kesince hava Akşam olunca/ ortalık kararınca Bulutların yüzünü yırtıp da üstümüze başımıza ışığını dökünce ay Tam da el ele tutuşurken Ya da ayrılırken Ya da ne bileyim, öyle zamansız, öyle ansız, öyle mekânsız Öyle yerli yersiz hani Gökyüzünden yıldızlar yağdığında saçlarımıza Azarlıyor, yargılıyor, suçluyor muyuz gökyüzünü hiç? Irmaklar dökülüyor diye denize Bahar gelince yeşile çalıyor, yapraklanıyor dallar diye Rengârenk açıyor Ve ne de güzel kokuyor diye kızıyor muyuz çiçeklere hiç Ve hiç utanmadan Bir ağacı çırılçıplak soyuyorlar diye yapraklarından Kızıyor muyuz esen rüzgârlara ya da son baharlara? İşte öyle Sayın Hâkim Özgürlükte / düşlemekte -tıpkı doğa gibi- insana özgü Hani ekmek, hani hava, hani su, hani sevda gibi Olmazsa olmaz yani… Düş kuruyor, özgürlük istiyor Vay başıma, vay başıma… Hele hele… Barış istiyor Ve de deli deli seviyor diye birini yargılanır mı insan? Haa! Bir de elimde değil İnsan yanımda ve doğamın kendisinde var -düşten de öte- Zulme karşı baş koyanları Her mevsim güzel amma ille de baharları Gülmeyi/ güldürmeyi Ve hayatı seviyorum Hâkim Bey Bir şiir çokluğunda… Karar: Yaz kızım, isnat edilen suçlamaların yanı sıra Sanığın savunması da suç teşkil ettiğinden… 14 Şubat 2018-14 Şubat 2020 |