DÜŞTÜM YOLLARA...Anlamını yitiren sözcüklerden ömür b/içiyorum Yakamozların ç/ağrısına uyup da düşüyorum yollara. Bazen kundaklanan bir melodi Bazense sır küpü izdiham Düşlerin terini silen naif bir kelebek Göğe konuşlu bakışlarım Aksanlı bir tren sesi izini sürdüğüm Gün ve gece sarmalında hüznün Kayıtsızlığıma da etme sakın tek kelam. Yiten günün ölçüsünü aldım Ismarladım mevsime Bir melek olmayı bilebilirdim Lakin kaçkın akıl melekelerim Hazanı rötuşlayan Nisan gibi yeniden düştüm yollara Maviye bandığım gözlerimi yatıştırdım Usul sesinde yalnızlığın Karışladım toprağı Öykündüğüm minvallerde bir tepeye yerleştin Aşkı hatmeden metanet gibi Sevip sardığım mevsim gibi Öğün atladığım her günde Sözümü tutamadım belki de. Bir ökse otu ise set çeken Bir redifse şiirleri kundaklayan Nöbetini devraldığım masallardan firar eden Sır küpü bir hazine biledim ben içimi Dikişleri sökülen her izde mimledim de gülüşlerimi Haşmetli sağanak göğün muhatabı Aşkı ihya eden hasret belki de Ömrün çekilmezliğinin muhatabı Bir satıra denk düşüyorsam Kaç katırdı izafi reçetem? Hayra yorduk karanlığı Varlık bildik hiçlik ektik toprağa Bir katrede dahi saklı tutmaksa umudu… Daha da fazlası. Şefkatli anne kucağı gibi Büyümeyi dilediğim her ezan vakti Aşka minnet eden bir hararet ki Kibirli sesinde hüznün Mavi bir bayrak duygularımı saldığım Ve işte gidiyorum da fellek fellek Bir şiir olmaya ne gerek? Seviyorsan sen zaten şiirsin Hecelerin tohumunu ekip Gördüğün izafi düşlerin de esiri Yeter ki meyletme bu özleme. |
uyumadan önce okunacak en güzel şiir bu olsa gerek...
Hürmetle