BENSİZ ŞEHİR
Ben de gidiyorum ya... Bu sokaklar kim bilir
Yarından itibaren kimlere vatan olur Zannetmem ki hiç kimse ben kadar arşınlasın Belki birkaç gönülsüz, küs adım atan olur... İçinde hep uktedir tanıyan tüm kulların Su dökerdi ardımdan cürmü olsa yılların Ayak izimden mahcup taş döşeme yolların Kirli kaldırımında yüzüstü yatan olur... Duydum müslüman semte salyangozcu dadanmış En gözü-pek kavganın sebebi en sudanmış Yeşerir sanmasınlar, kök dibinden budanmış Boşa hasat bekleyip nedamet satan olur... Namımız karaborsa, ismimiz bedavaymış Gölgemdeki çakallar şimdi kazanovaymış Uzadıkça uzadı... Meğerse ne davaymış Sözünü olmasa da kinini tutan olur... Eminim basıp gitsem bin bir özür sunarlar O zaman ne demeye hep nefsimi sınarlar? Bilenler hak verir de bilmeyenler kınarlar Üçüncü şahısların dilinde ’utan’ olur... ’Geçmişi sildim’ dedim, ’kaçtı’ diyenler olmuş ’Sahipsiz köyde unvan saçtı’ diyenler olmuş ’Baktı pabuç pahalı, göçtü’ diyenler olmuş Oysa karşıma gelse, dilini yutan olur... Sabır elma değildir, kilo ile tartılmaz Haya ucuz bez değil sündürmekle yırtılmaz Yumruğumdan kurtulan kalemimden kurtulmaz Yer yarılır yedi kat dibine batan olur... Ali ERDİNÇ |