DİNGİL BEY (33)
Dünyayı bir han sanan insan;
Çalıp-çırpıp zengin olduğun zaman, kapayacaksın bir gün gözlerini! Açıkken ne gördün ki? Birkaç metre kefene sarılıp-çıplak çektip-gideceksin rahat. „Yaşam“ dediğinsenin bu mu ki hey, Dingil Bey? Yaşarken durmadan tıkalıolan kulakların, yalan söyleyen ağzın soramayacak o zaman böyle bir soruyu, çünki içi şimdi kara toprakla dolu; „Kim yarattı bu naleti, Rusya’mı-Amerika’mı-Çin mi, hangisi doğa’ya kattı hile? Bir yüzükle; Lüks-refah-rant uğruna zengin olayım diye Korana‘mı acaba gemicik satın aldı, tasaruf edilmeyen itibarla, Korana mı çalıştı-ama-çaldı?“ Durmadan aldanıp-aldatıldıysa eğer bu başımızdaki değer, bu kendine yontan keser niçin düşünmedi hiç ki; Birlikteliği, mutluluğu, sevmeyi? Cevabı şöyleymiş meğer; “ Ben akıllı bir insanım yaşarım kendimce rahat, düşünmedikçe varım olmam salgınla muhattap, başkalarını suçlarım, aramam çözümü fakat.“ Bumu senin hey hakkettiğin hakikat, Dingil Bey? |