uzaktan eğitimgöğün bulut maskeli ağzından düşen söz dışarının yağmuru içeri sızıyor aslının çamurunu ayakların toplamış dar boğazların yumruktan ağırlığı ellerinde biriktiğinden hızlı silinen bildirimler çok koşarak bir yere varılamayacağını anlıyorsun kapalı alanların anlatmaları zor terk etmek o merdivenin en alt basamağını doğulu bir ağıt gibi susmak anlatmadan mahalleyi ateşi gölgelenileni önceki secdeden artmayan inanç pay ediliyor boşalan safların ılık fısıltısı yüzlerde içlerini kuşlara verenler anlayabiliyor sadece kubbelerin dediklerini sadece ben mi gitmek istiyorum kalarak verilen sözler de anlamsızlaşıyor bir öncekinden raflarını yollardan söken açlık hangimiz doyacaktık bir avuç faninin dediğine köklenip boy atacaktık bir arka bahçeye yağıp yittiğine kalan toprak çitler |