AHUMU BENİM
Dere kenarında, açmış iğdeler
Kokusu okşuyor, ruhumu benim Özlemin dağ oldu, bağrımı deler Daha fazla alma, ahımı benim Yol kenarlarında, al gelincikler Kız senin sevdiğin yolunu bekler Hasreti toplayıp, uç aca ekler Sende biliyorsun, şahımı benim Dağın eteğini, papatya sarmış Şu sevda denilen, ateşmiş harmış Aşığım diyenin, sevdiği varmış Duyar mısın şimdi, vahımı benim Irmağın başında, sıra söğütler Sevenlerden aldım, onca öğütler Yaktırma n’olursun, türlü ağıtlar Bir gören oldumu, ahumu benim Çeşmenin başında, ulu çınarlar Gözede su sesi, nasılda harlar Ben sende yaşadım, taze baharlar Boşa çıkarma yâr, gahımı benim Şu gülün dikeni, sanki birer ok Yârimin benzeri, hiçbir yerde yok Buluttan sıyrıldı, etti beni şok Geri verin n’olur, mah’ımı benim Sümbülün mavisi, gözüne vurmuş Mevlam bize sevin diye buyurmuş Lüzumsuz goncaya gönlünü vermiş Sizlerde hoşgörün rahımı benim Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ ETEK YAZILARI ŞAH: eskiden İran ya da Afgan hükümdarlarına verilen san.2-satranç oyununda en önemli taş; bu taş korumasız kaldığında oyun matla biter.3-Alevilere göre Hazreti Ali, Safevi hükümdarı Şah İsmail ya da Tanrı.4-sıfat HAR: Ateşin parlaması, alevin artması VAH: Acınma, yakınma AHU: Ceylan-İnce, güzel, zarif kadın GAH: Ara sıra, bazen, yer GÖZE: Su kaynağı MAH: Ay RAH: Yol-Zan, sanma. Kaygı, keder.Ünlem Yaşa! |