Yorgun Yıllarım
Yıllar sonra rastladım gözlerine;
O hüzün kokan ay tenli yüzünden hiçbir eser yoktu neredeyse, Gülüşlerin yapmacık mutlulukla merhemini sürerken buza dönmüş iç ağrılı bedenime, Yüreğim, dudaklarından çıkan her acı söze ömrünü ekliyordu kırılıp incinmeyesin diye, Ve taşıyamazken nefretini yorgun yıllarım , Sessizce karanlığıa gömülüp iç alemiyle kana kan savaşıyordu.. Yıllar sonra rastladım ellerine; Dur,gitme! Uçurumları mesken etmesin harabe yüreğin, Düşersen tutunacak dalın kalmaz asil yalnızlığımdan başka, Gururun isyan bayrakları asarken veda seremonisinde, Hayatın acizliğinden darbe yemiş iki sevdalı buluşuyordu kızıl ve grinin kavuştuğu o eşsiz gökyüzünde, Ve umut çığlıkları yankılanırken sağırsızlaşan kulaklarında, Adına ’Zalim Sevgili ’ nağmeleriyle ezgiler söyleniyordu dillere destan yarım hikaye misali... Yıllar sonra rastladım içimdeki beni katleden seni sana; Faili meçhul duygularıma mührünü vururken, Toprak altında nefret tohumlarım yeşeriyordu, Rüzgarın şiddetine dayanamayan sol yanın, Aşkı başka diyarlarda arıyordu göçen kuşlara "yalnızlık, en büyük özgürlüktür " mısralarını bırakırken, Ve göz altları morarmış bir Şaire rastladın, Dünyası başına yıkılmış çaresizlik kokarcasına, Sonradan farkına vardın o öldürdüğünün ben olduğumu, Olmadı bee Şiirim ... |