Virane Kalbim-2
Ah Virane Kalbim Ah!
Biliyorum, artık geceler hüzün kokup uykunu bölse bile, Sol yanını ele geçiren nefreti mavinin huzuruyla bertaraf edeceksin, Yorgun düşen bedeninin sancılarını taşıyorken gönlünde, Gözlerinde süzülen her yaş toprağa karışıp aşkına lanetler okuyacaktı, Kırılmaktan harap olan gururuna isyan bayrakları asarken , Umut, acılarının elinden tutup ruhunu arındıracaktı kızıl ve grinin birleştiği o eşsiz gökyüzünde, Ve dolarken içine günbatımının o efkarla karışık yalnızlık melodileri , Bir çaresizlik duygusuna bürünen eskimiş kimliğinle, Şairin gün yüzüne çıkamayan tozlanmış raflarında biriken be dağınık mısralarından medet ummacaktın.. Ah maziyi unutulmaz bir yara olarak andıran Virane Kalbim ! Anıları hatırlamaktan, her gece kan kusmaktan ve acıları sineye bastıra bastıra kabullenmekten yorulmadın mı? Oysa bulutlar gözyaşlarına yenik düşüp ağlarken dolunayın omuzlarından , Toprak , huzur yerine ölüm kokuyordu rüzgardan intikam alıp nefret kustururcasına, Gökyüzünün hıçkırıklarını anımsar gibi haykırırken, Yağmur , paslanmış ve solmaktan biçare yüreğini bakışlarıyla def ediyordu , Ve aşk, gene mağlup olmuştu, Kalemim son nefesini vermişti Ela gözlerini yaşatmak adına, Ayrılık bavulunu alıp uçuruma doğru yol alırken, Gurur, sırtına sapladığı hançer yaralarıyla bir ömür enkazlar altında hüküm sürecekti yüreğinin en derin kuytularından, Yalnızlık, bir sevda uğruna umuda kapılarını açıp beraber yaşamayı göze almışken, Hüzün, tüm sarhoşluğuyla başını döndürüp ve bir daha uyanmamak üzere rüyalara dalacaktı... |