Evlat KokusuŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Uzun bir yolculuktan sonra vuslata ermek bendeki... hasretlik yıllarımın sona ermesi...
Beklenen o an gelmişti; sen gelecektin, evlat! Cennet kokulum. Onbeş yıl sonra sana olan hasretim, özlemim, ağladığım gün ve gecelerim, bağrımın ateşi sona erecekti... Anan her şeyi unutacaktı; elemini, kederini, tüm içine attıklarını! Çünkü sabrın sonu selametti. Selim’di; Yuvamıza huzur, gönlümüze taht kuran! Altın top dedikleri, tıpkı hikayesi gibi. Öyle ya! Kucaktan kucağa inmicektin, savrulup sevilecektin... koşulsuz, amansız, sonsuza kadar. Ah benim çekik gözlüm, güler yüzlüm, canımın içi, ciğerimin köşesi... Sen geldin ya, dünyayı unutur oldum. Acılarla kavruldum ama, Değermiş be yavrum! Değermiş sana... Selim’mim! Bugün 3 yaşındasın. sanki dünmüş gibi o ilk anı yaşamak; Kucağımda uyuman. kokunu sineme çekmem, bakışlarında huzur bulmam - tebessüm etmem. İyi ki doğdun yavrum. iyi ki bugünüm ve yarınımsın. İyi ki sonsuzumsun... Not: Bu dünyada en çok „Anne” olmayı sevdim |