ÇARESİZ ÖZLEYİŞZor ederdim sabahı, buluşacağımız günler, Çocuksu bir heyecanla giderdim parka erkenden. Kimseler olmazdı o saatte benden başka, Bir de güvercinler... Hep, bir çörek götürür, ufalardım onlara, Sonra sırtımı dayayıp koca çınara, Bir sigara yakar, Telaş içinde kapışmalarını seyrederdim, Ve inceden esen bir sabah rüzgârında, Çınar yapraklarının huzur veren sesini dinler, Sigaramın dumanına dalar, giderdim. Bilsen neler görürdüm o dumanda, neler düşlerdim, Yüreğim sevdâna doymuş, fakat ellerim, gözlerim sana aç, Seni beklerdim. Sonra sen gelirdin, kaçıncı sigaramda, bilmem, Hep geç kalmanın telaşı olurdu sesinde. Senin gelmenle birlikte, kıpır kıpır olurdu güvercinler, Senden düşen bir ışık yansırdı renklerinde, Sanki, pırıl pırıl sevgi dansederdi teleklerinde... Sen neler yaptığını anlatırdın, niye geciktiğini, Ben dinlemez, gözlerini seyrederdim hep, Bazen, konuşurken perçemin düşerdi gözüne Başını öne eğdikçe, Ve bütün şeytanları kovsam da İçim bir tuhaf olurdu, ellerin, elime değdikçe... Bazen de, muzip bir rüzgâr esiverir Çapkın şarkılar söyletirdi eteklerine, O zaman, Utangaç bir tebessümle kızarırdı gamzelerin, Öyle tatlı olurdu ki mahcup bakışların, Belki de arılar, bal diye taşırdı o bakışı peteklerine... :::::::::::::::::::::::::::::::::::::::: Şimdi çok uzaklardasın sen, Aramıza dağlar serilmiş perde perde, O çınar yok, güvercinler yok artık, O yaz sabahları nerde? Şimdi gönlüm, senden kalan hatıralarla dolu bir kadeh, İçerim gece gündüz, ama tükenmez hiçbiri; İşte, yastığımda kalmış kızıl gecelerin rengi; Bir hatıra kızıl saçının tellerinden Ve odama sinmiş karanfil kokun, O kızıl gecelerden. Bir de sızlayan yanıklarım var senden yadigâr Gözümde gözlerinden, Dudağımda öptüğüm o minik ellerinden... Ve karşımda bir resmin, altında da bir demet durur hep Yüreğimden topladığım siyah güz güllerinden... Ünal Beşkese |
Ne kadar duygulu, ne güzel bir şiirdi.
Gönülden kutluyorum, sevgi ve saygılarımla...