RUH SÖKÜĞÜ
Özlem idi yakıp kavuran benliğimi
Suskunluklarımı topladığım avuç içlerimdin Gözyaşlarımla büyüttüğüm sevgimdin belki Bir gece yarısında boğazımdan kopan vaveylaydın Dişlerimi sıkarak ağladığımdın belki Boşa gitmişliklerimi saklamıştım gözlerimde Fotoğrafını santimiyle ezberlediğim vardı orada Bir sonbahardı içim Kışa vurmaya hazırdı denizim Deniz sadece mavi mi olur? Benimki kahverengiydi belki Ya da koyulaşan bir güruh vaktiydi Aynı günde bir yıl yaşamaktı Sabahta ilkbaharı, öğlede yazı,ikindide sonbaharı Akşamları geceye bağlayan vakitlerde kışı yaşadım Ama en çok sonbahardı içim Biraz aydınlık, biraz karanlıktı. Bir tohumdum ben ellerinde Sıcaklığını yuva bellemiş kimsesizdim Gözyaşlarımda uyuduğum Yokluğunda fotoğrafınla avunduğumdun İstanbul gibiydin… Galata gibiydin… Hatta gece ışıkları kapattığımda Yıldızlarla süslü gökyüzümdün, Özgürlüğümdün, nefesimdin Safirdi senin gülüşün O’nun gibi asil ancak kırılgandın Kardelen gibiydin Ama...Ama’sı yok işte bundan sonrası kesiyor nefesimi İçimde tonlarca yükselen senfoniydi yalnızlığım Kulakları sağır yapacak kadar yüksekti sessizliğim Sessizdim Yokluğunda sessizdim Yok oldum da sessizim |
Yüreğine emeğine sağlık usta
____________________________________Selamlar