hüzün sarmış dört yanımı
hissediyorum bir yerlerde saklıyorum hüznü
sessiz derin ve sisli bir gece gibi sokak lambaları puslu yanan soba islerinden uzakta bir yerlerde saklıyorum hüznü bir siluet hatta birkaç tane uzaktan selamlıyor beni geceyi yaran sarı sokak lambaları hüzün kaplıyor içimi esen rüzgârı hissediyorum tüm hücrelerimde hüzün kaplı tüm hücrelerim yürüyor siluetler ama hiç uzaklaşmıyorlar sanki sanki beni bekliyorlar hüzünlerimi hücrelerimi yok oluşumu keyifle izlemek istiyorlar belki bir şişe katolik şarabı ve şam fıstığıyla gülüyor siluetler arka planda zipoli çalıyor böyle sükûnet olamaz öyle kabullenmişim ki hüznü öyle yok olmuşum ki yine de gülümsüyorum inatla geceye sise yanan soba islerine bile uzaktan selamlıyorlar beni iri yarı siyah giyili ellerinde katolik şarabı olan adamlar hüzne yok oluşa çağrılıyorum hissediyorum bir yerlerde yok oluyorum sessiz derin ve sisli bir gece gibi sokak lambası puslu yanan soba islerinden uzakta bir yerlerde yok oluyorum gülüyor siluetler arka planda zipoli çalıyor yok oluyorum böyle sükûnet olamaz |