ANAM
Sakladımdı kendime seni hemi yağmurlardan hemi de benliğimden
Çok zamanlar içtiğim sigaramın dumanından bile gizledimdi seni Sırılsıklam ağlarken inkar bile ettimdi seni sevdiğimi Coğrafyamsın tarihimsin edebiyatımsın hepitopu tümden derssin Varoluşumun matematiğini bile yazansın sen benim kır saçlı anamsın. Gülizar Özlem GÜRSES SARAÇOĞLU |
Evlilik yıldönümünüzmüş, hep rahmetli eşinden konuşmuştuk.
Bir de benim anneciğimden…
Uzun uzun konuşmuştuk… Kaybettiğimiz can’larımızdan…
“Baban için yazdıkların çok güzel, ona çok düşkün olduğun belli, ama biraz da anneni yazsan ya Muhteşemim” demiştin bana…
Annem için yazdıklarımı, siteye yazmaya ilk başladığım zamanlarda paylaştığımı söylemiştim ben de…
Ama bir soru işareti koymuştun kafama, bir burukluk vermiştin içime...
Anneciğime haksızlık mı ediyorum yoksa diye…
Sonra yola çıkmıştık birlikte, arabada yanımdan gelen sese kulak verip başımı çevirdiğimde, Sevgili İsmail Taşkıran’ın deyimiyle “mını mını” dualar okuduğunu farkedip gülmüştüm. “Gülme, şehrin çıkışındaki mezarlığı geçene kadar devam eder dualarım, sürmeye devam et sen!” demiştin…
Gülümsemelerim, paylaşmaya devam ettiğimiz acı anılarımızla, gözyaşlarına döndüğünde, öğle yemeğinde söylediğin gibi; “Sakın ağlama, sen bir başlarsan, ben bağıra bağıra ağlarım, ona göre!” demiştin yine…
Sonra, gece, İlker’lerin evine gitmiştik; seni bırakmak ve Ayten Teyzemizi görmek için. Hatırlıyor musun, “Ayten Teyze, saçlarınız ne kadar güzel!” demiştim.
Şimdi de; “hepitopu tümden derssin”, “Varoluşumun matematiğini bile yazansın, sen benim kır saçlı anamsın” dediğin “Anam” şiirini okuyorum; eski defterleri karıştırırken bulup çıkardığın, kızını kaybettiğinde aniden saçları beyazlaşan ve asla boyatmayan anneciğine, yıllarca önce yazdığın şiirini…
Ben yürekten inanıyorum ki; bizim karşılaşmamız “bir mucize” idi. Allah’ın; bize gönderdiği bir “mucize”…
İyi ki varsın, Özlemce…