Ben zengin bir adamım.
ben çok zengin bir adamım.
kadıköy’de, meydana yakın bir yerde, geniş büyük bir daire, orta boy bir dikdörtgen ile, küçük boy birkaç tane kare, rengarenk kaldırım taşlarım var. bir annemle bir babamla beraber, dört kardeşin yanında, iki yengem birde eniştem var. geceleri çok fazla uykum, gündüzleri ise acaip keyfim var. ben çok zengin bir adamım. annemden babamdan tek miras, yarısına yakını yaşanmış, kalanının garantisi olmayan bir ömrüm. izbe bir sanayide pislik içinde, asgari ücretle çalıştığım bir iş yerim, çalışırken gün içinde ara ara, üstüne oturup sigara içtiğim, mazot kokan bir tezgahım, öğlen paydoslarında volta attığım, çamur deryası bir sokağım var. öylesine zengin bir adamım ki, maldivler’de tatil yaptığım, erik gibi hatunları yatağa attığım, fantezilerle dolu düşlerim var. zenginliği aşmışım ben. her gün işe giderken bindiğim, bir metrom iki tane de otobüsüm var. bu gece daha bir zenginleştim. ıstakada çift okeyim, masadaysa altı tane piştim var. bu akşam hem zenginim hem neşeli. annem babam kardeşim ablama gittiler. dolapta zulada bir ufak rakım, beyaz peynirim, kavunum bile var. ben çok zengin bir adamım, benim her şeyim var. ya da bana öyle diyorlar. . . . ismail oral . . . |