Ah İstanbul
Sensizliğin hüznü
içli bir şarkının yürek burkan nağmeleri gibi doldu yine bu akşam usul usul gönlüme... seni sevmek, kanayan bir yaranın musluk altındaki ince sızısı gibiydi. seninleyken seni özlemek... en mahrem sokaklarına, en gizli çıkmazlarına, en ışıltılı bulvarlarına yani koynuna yani kucağına yani bağrına âşina olup da seni yüzlerce yıl öncesinin aziz hatırasında, yalıların hüzünlü bakışlarında, şairlerin dertli mısralarında ve seyyahların tozlu satırlarında yaşamak... Ah, İstanbul... efsununu yitirmiş bir tapınak, aşkına mağlup bir şövalye, ve ayyaş masalarında yavaş yavaş tükenen ışıltısı sararmış bir ömür gibi; seninleyken, sensizliği yaşamanın hüznü... sokaklarında boş boş dolaşan ve mısralarını ta yüreğine uçuran acemi şairlerin, ilk aşklarını Kız Kulesi’ne haykıran yeniyetme aşıkların, balıkçıların ekmek telaşından evladiyelik hikayeler çıkaran muharrirlerin alın teri, göz nuru kalem onuru ve kelam nuru süzülür mahzun bakışlarından... şimdi sana çok uzaklardan ta yüreğinden sesleniyorum İstanbul ne kadar da uzaksın ey yedi aşığı peşine katıp diyar diyar sürükleyen; bağrına düşenleri gayrı geri vermeyen gül yüzlü, güler yüzlü Mehlika... seni dinliyorum şimdi Orhan Veli’nin yürek çığlığında. gözlerimi kapatıp dinliyorum kalbinin atışını... sokaklarında dolaşan her sarhoşun kalbinde bir parça sensizliğin acısı, bir parça da "şerefine" dedritecek keder yüklü. gecenin bağrına saplanan sarhoş naraları, senin için yazılmış içli bir serenat sanki. şimdi senden çok uzakta yüreğinin kuytularındayım. elimde, Çamlıca yokuşlarının hoyrat rüzgarlarının savurduğu kuru bir yaprak, dilimde senin için yazılmış hüzünlü mısralar ve yüreğimde kavuştukça çoğalan bir hasret... biliyorum, sana kavuşmama imkan yok. belki de mümkünleri silen uzaklığındır seni böylesi "sevgili" yapan... her bakışta yeni bir güzelliğini göstermekteki hünerindir belki de. ne olursa olsun ey İstanbul olmasa da imkanı kavuşmanın sen yine de sana meftun gönüllerin en müstesna köşesindeki inci tanesisin. vuslatının olduğu tek yer ise bembeyaz gömleğiyle bağrına gelenleri sardığın bir avuç toprağındır... |
Orhan Veli’nin yürek çığlığında.
gözlerimi kapatıp dinliyorum
kalbinin atışını...
Harikaydı...
kutluyorum...
sevgiler...