HÜZÜN İMPARATORLUĞUNUN EN GÜZEL MANZARASI
Sana inanınca zamana kafa tutabilirim sandım
Zaman, haddimi çok güzel bildirdi Bu su götürmez bir gerçek Peki ben ölünce, sen de ölmüş sayıldın mı? Bunu hiç sanmıyorum Ama sen üzülünce ben çok üzüldüm Haberin yok Gerek de yok buna zaten Yaşamama da gerek yok ama Annemin hatrı çok büyük işte Elimden geldiğince yapıyorum bir şeyler “Kar yağarken kirlenen bir şeydi benim yüzüm” diyor İsmet Özel. İsmet Özel dediyse bir bildiği vardır Benim yüzümse hep kirli Temizlenmeyecek kadar kirli hemde Seni son gördüğümde İnsanın aklında soru işareti bırakmayan bir soğuk vardı İstanbul’da İşte o soğuk içimde duruyor hala İçimde durmadan büyüyor Büyüyor ve bir hüzün imparatorluğunun başkenti oluyorum “Yüzün, o imparatorluğun en güzel manzarası” olarak kayıtlara geçiyor Hem kirli hem soğuğum Hem üzgünüm hem mutsuzum Senin hem güzel hem zarif olduğun gibi Senin hem mavi hem şiir olduğun gibi Yok olduğumuz ama var olamadığımız gibi. |