( babam) YÜREĞİMDE Kİ ŞUBAT AYAZIŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Rahmetli babamın ölümünden sonra zaman zaman özlemimi gidermek manasında karmaşık duygularımı kaleme almakla rahatladığım ve her kitabıma mutlaka yer verdiğim bir-kaç şiir demetini sunmak istedim bu sene sizlere ..inanıyorum ki bir çoğumuzun hislerine tercüman olacaktır..
“ bazen kıramazsınız çaresizlik zincirin i “ Kızsam kırılsam da yinede yerin bir başka Varlığında kiymetini bilmedik babam Mazideki geçen günlerin sanki bir şaka Ölünce kıymetlendin biliyor musun babam Senden kalan son hatıra da şimdilik anam Anaların ayağına serseler cenneti Yüz yaşına girsemde unutamam sizleri Bazen hatırlıyorum da o geçen günleri Varlığında kıymetini bilmemişiz babam Senden kalan son hatıra da şimdilik anam Daha çok son zamanların gelir de aklıma Sanki hiçte öyle bir adam değildin valla Hatırlıyorum şakalar yaparken anama Varlığında kıymetini bilmemşiz babam Senden kalan son hatıra da şimdilik anam Ne sevgini gösterdin ne şefkatini belki Bilmeyen kimselere nasıl anlatılır ki Dedim ya her şeye rağmen yerin dolmuyor ki Varlığında kıymetini blmemşiz bamam Senden kalan son hatıra da şimdilik anam KAŞİF KANİ ERTÜRK Eğitimci şair yazar Sarıkaya şair ve yazarlar derneği başkan yardımcısı "baba hem gönül sevdası, hem yürek yarası... ya kaybedilince... işte o zaman unutulmaz ki acı-sı..." SENİ ÇOK ÖZLÜYORUM BABACIĞIM Evet babacığım ; Vedalaşmadan gidişinin 13. yıl dönümü olsa da bugün Her şubatın on altısında Hala hoş bir seda hala ölümsüz bir isimsin içimizde Gönlümü kaplarda bir hüzün Bir sancı girer yüreğime Sonra .. Sonra tarifi imkansız duygular içinde Hala bilemediğim bir yerlerim acır Kabullenmesek de öldüğünü bir türlü Neylersin ki Gerçek olduğunu insan yaşadıkça öğreniyor Yani yokluğunu Akılda yürek de zamanla kabulleniyor Bir başkası konsa da zamanla yerine ne yerini tutuyor Ne teselli oluyor yürek yaramıza İşte bu yüzden Ve her bayram toplansak da baba evinde Ata yarısı diyerek koysak da Anamızı senin yerine Dolmazken boşluğun , Yerin daha da belli oluyor Yas evi olmasın manasında Güya gülüp oynasak da Babasız sevinçlerimiz yarım Herkesin yüzünde bir hüzün Acıya katmer olur duygularım Sonra zaman mevsimlerle yaşlanır Yaz gider kış gelir Ve her kar yağışında Yani şubatın on altısında Hep sen gelirsin aklıma Sen gelirsin be babam Içi kan ağlasa da belli etmez zavallı anam Son günler son sözlerinmiş meğer Hani “ içim yanıyor ..” demiştin de Herkesin itirazına rağmen Belki de bilmeden Verdiğim karı soluk almadan yemiştin ya İyimi yapmıştım kötü mü Bilmiyorum hala Ama hiç olmazsa Son isteğini yerine getirmenin huzuru var şimdi içimde Biliyorum sevgili babacığım Bu seferki gidiş ne hacca ne ümre ye Bu seferki gidiş Dönüşü olmayan bir yol misali Çıkışı da olmayan kara toprağa Hani nerde şimdi Sadece sağlığından değil Çoluk çoçuğundan bile aziz bildiğin dünya malı Hani sen nerdesin nicedir halin Nerde hani han ve hamamın içinde yaşadığın Sırça köşkün Sarayın Aklına gelir miydi hiç Kutnu kumaş yerine Cebi olmadık bir kefene sarılmak Tonlarca toprak altında bir mezara konmak Evet babacığım Gidişine inanamadık belki amma Geri dönmeyeceğini de biliyoruz artık Biliyoruz amma yine de zor ölümüne inanmak KAŞİF KANİ ERTÜRK Eğitimci şair yazar Sarıkaya şair ve yazarlar derneği başkan yardımcısı NOT: 16 şubat 2007 idi ölümü yakıştıramadığımız babamızın aramızdan ayrılışı..sanırdık ki ölümde bizim gibi korkar ve sinerdi ondan..değilmiş meğer..bunlar çocuk klının inandığı yalancı gerçeklermiş..varlığında değeri bilinmeyen her şey gibi ,bazen ,ne bazeni , çoğu zaman hele hele kimi çaresizliklerde öyle ihtiyacınız oluyor ki yaslanacağınız ve arkanızda karlı dağ gibi durduğunu sandığınz birinin (babanızın)olmasına..hal böyleyken aradan kaç yıl geçerse geçsin. unutmak mümkün mü.hele hele bir babaysa ne mümkün ...Allah rahmetinden peygamber şefaatinden esirgemesin demekten başka ne gelir ki elden BABAM SAĞ OLSAYDI KEŞKE Mevsim yine takvimlerde kış, aylardan şubat Şubatın on altısı yani Bu sene gene hatırladık be babacığım seni Daha dün gibi duruyor hatıran ve hayalin Unutmak ne mümkün onca yaşananları... Elde değil, unutulmuyor ki Rakamların hiç önemi yok artık Yokluğunun bu kadar kıymetleneceğini Varlığında bilememiştik doğrusu Hatta her birimizin hayatını bu kadar etkileyeceğini de Elbette yoktan var olduysa her şey Var olanda yok olacak doğası gereği Demem o ki yani Yok olurken beklenmedik bir hayat Gün yine doğuyor Gül yine açıyor biten bir ömre inat Kimse değiştiremiyor bu kanunu O kanun ki tanrı buyruğu Yaratandan başka kimseden emir almıyor tabiat Doğru olan da bu elbet Aslında hüznümüz ve de üzüntümüz Ne biten bir güne Nede zamansız biten bir ömrün acısına Yani demem o ki; İnsanoğlunun çaresizliğine Kısacası başlamadan biten bir hayata Yada henüz yaşanmamış nice umudun sancısına Daha çok da Mutluluğu henüz tatmamış bir sevdaya öykünürüz Yani bu manada Hani deseler de; "acı patlıcanı kırağı çalmaz..." Yok yok vallahi Hiçte öyle değilmiş madalyonun diğer yüzü Yaşananları görüyor da insan Acı patlıcanı da, Henüz açmakta olan tatlı canı da Öyle bir çalıyor ki zaman denen cadı Ne sevgisi kalıyor vefasızın Nede sevgisinin o doyulmaz tadı Hani zemheride dona çekmiş ayaz misali Bir varmış bir yokmuş olurken yaşananlar Sabahın seherinde güngörmüş kırağı sanki Ecel denen murat öyle bir alıyor ki Ateş düştüğü yeri Ama acısı her yeri yakıyor inan Sen istediğin kadar saçını başını yol İstediğin kadar feryadı figan eyle "Ecel gelmiş can mı dayanır..." misali Azrail in akrabası olmuyor yani Öyle ki umurunda değil sevdiğin, sevildiğin Ne soruyor kimi kimsesi var mı? Ne bakıyor alınan can kız mı, oğlan mı? Konduğunda camide o son dua yeri musalla taşına Ve bakmadan genç ihtiyar yaşına Ağıt ve acı içinde koyuyorlar da bedeni Hani soruyor ya hoca efendi; ey cemaat Nasıl bilirdiniz bu faniyi "Hakkınızı helal ediyor musunuz mevtaya..." Adet üzere el cevap ; iyi bilirdik Helal olsun hakkımız ... helal olsun... Sonra omuzlarda salaca Tutuluyor kabristan yolu tüm sevenlerce Kabristanda taze toprak bir mezar Mezarın etrafı ana baba eş dostla dolar Başucuna dikilir da bir taş Kalır fani günah ve sevaplarıyla baş başa Bırakıp döner tüm sevenler Döner oğul kız, bacı kardeş Öylece kalır orda tüm dünya hazlarından azade Alır da vermez üstelik Aldıklarını o kara toprak denen höllük Saçını başını yolman Yanman yakılman nafile Ne giden geri geliyor bunca yıl Nede gelen direniyor gitmemek için ölüme Evet babacığım sonuç olarak Gidişine inanamadık belki amma Geri dönmeyeceğini de biliyoruz artık Biliyoruz amma yine de zor ölümünü kabullenmek Çünkü bir zamanlar Babalar ölmez sanırken çocuk aklım Sağlığında seni anlamadığımıza yanarım KAŞİF KANİ ERTÜRK Eğitimci şair yazar Sarıkaya şair ve yazarlar derneği başkan yardımcısı ARTIK SENİ ANLAMAK ÇOK GEÇ BABACIĞIM Bunca yaşanmışlıklara rağmen Şimdi hoş bir seda ölümsüz bir isimsin içimizde Sağlığında bizimle övündün mü Hatta sevdin ,saçlarımızı okşadın mı Yada hangimizi neye göre diğerinden çok sevdin bilmiyoruz Çünkü sevgini bile sır gibi sakladın hepimizden Ama biz saklamadık senden vede cümle alemden Şu yokluğunda bile Biz seninle övünüyor gurur duyuyoruz bak Ve bilesin ki babacığım hepte öyle olacak Gözümüzde hayalin kulaklarımızda sesin İçimizde hep sen varsın ve sen olacaksın Ve biliyor musun babacığım İnanmak zor geliyor gidişine Dilimiz varmıyor " öldü " demeye Çünkü hala odandan çıkacak gibisin Sanki hala evin içinde dolaşıyor cismin Hele şiirlerde Seni yazmak seni anlatmak … Öylesine güç ki babacığım Hani hiçbir şeyi beğenmezdin ya Ne bileyim hala bir korku var içimde Bunu da beğenmeyeceksin diye Öyle korkuyorum ki sorma Gidişini hatırlamak istemiyorum babaciğım Gülüşün, duruşun canlanır daha çok gözümde İçime bir sancı , boğazıma bir acı oturur da Anlatmakta güçlük çektiğim kelimeler düğümlenir dilime Ağlamamak ne mümkün Çünkü göz yaşları kendiliğinden dökülür Seni anlatmak kadar Ölümüne İnanmakta öylesine güç ki Yine hacca gitmişsin de Yarın dönecekmişsin gibi geliyor sanki Bazen bilmece gibi konuşurdunya hani Neyi anlatmak isterdin bilmiyorum Hala da çözmüş değiliz ya gerçi Dururken iç çeker “Eyvaaahhh…kaderrr..” Ne bileyim işte buna benzer şeyler Sanra arada bir Artık bizden geçti manasına “gün bacayı aştı..ikindi geçti vakit akşam olmakta..” derdin ya hani Şimdi daha iyi anlıyorum inan ki seni Meğer hayat denen mücadelede Kader denen ecele mağlup olduğunu Ve .. yenik düştüğünün resmiymiş bunların her biri Üstelik tüm bunları ve çaresizliklere olan isyanını dün anladık… Sade ben değil yokluğunu hisseden Seni anlayan seni seven Hatta sağlığında seni anlamayan herkes anladık artık Evet dün evden çıkarken Ve en son gideceğin yere gönderirken..anladık Anladık ama iş işten geçti be babacığım Oysa beklenen sona yaklaşmadan Seni anlamak, kendimi anlatmak isterdim Yani her çocuk gibi bende babamı sevdiğimi Babam tarafından sevildiğimi bilmek isterdim İşte bunun için diyorum ki; Babam oldun amma sırdaşın olamadım Oğlun oldum amma arkadaşın olamadım Çeneni bağlamak nasip olsa da bana Acımı içime gömdüm de Yırtılırcasına ağlayamadım nedense başucunda Ama toprak atarken üstüne Içimde fırtınlar koptu onulmaz yaralarla Yani demem o ki babacığın Sana ait daha derin duygularla Sanki bir yarımı koydum kabir denen mezara Erken verirken seni o kara toprağa Karşı koyamadık yine sana Bilirim ağlamak geri getirmez hiçbir gideni Fakat başka türlüde olmuyor ki babacığım Yüreğim yanıyor içim acıyor kimse bilmiyor halimi Mümkün olsa da çıkıp baksan bir Baksan ki kim kaldı başucunda (kabrinde) Kimler kur’an okuyor kimler getiriyor tekbir Ve nerde sevenlerin sevdiklerin Oğlun kızın malın mülkün Hani nerde uğruna canını feda ettiğin dünya malın Dedim ya ister bekle bir zaman istersen çık bak Zaman denen maziye dönüşen atide Diktiğin ağaçları kimler yeşertecek Ve bir zaman sonra kimler ağlayıp kimler gülecek Miras diye dünya malı mı galip gelecek yoksa adın mı Gör kimler seni yaşatacak ,kimler bir birini yiyecek Musalla taşına kimler koydu Mezar taşını kimler dikecek Her bayram yanına kimler gelecek Kimler el açıp fatiha okuyacak Hani derler ya iyiler yaşamaz diye Bence de doğru be babacığım Henüz baharında değildin belki ama Bilmem hangi asi ,hangi canavar kadar Senin de hakkın değimliydi yaşamak Hiçte doğru bir zamanda değildi bu ayrılık Yaman büktü gidişin belimizi Daha da yaman bükecek gibi geliyor yokluğun yüreğimizi Gözümüze yaş, gönlümüze yas koydun be babacığım Şimdi her yerde hatıran her yerde sen varken İlahi bir sabır gerek Yoksa yokluğuna nasıl dayanır bu yürek Dedim ya İnanmak güç gidişine Sanki çıkıp gelecekmişsin gibi yine günün birinde Tüm bunlara rağmen kabul etmesek de Kabullenmesi zor olsa da ölüm bir gerçek Yüce tanrının buyruğu değil mi ve Peygamber efendimizin ağzından : “her canlı mutlaka bir gün ölümü tadacak..” Demiyor mu kur’an içinde ayeti kerimesi Dayanmak zor kolay olsa da söylemesi Yine de ondan gelen her şeye amenna Öyle ya.. Nerde soyumuz sopumuz sülalemiz atamız Bu büyüyen özlem Şu devleşen çaresizlik de neyin nesi Bir daha anladım ki,İnsan fani ölüm baki Bunu anladık hiç olmazsa yani ; Ölümünden sonra daha iyi tanısakta birbirimizi Aslında hiç birimiz seni anlayamamışız be babacığım Budur aslında lafın özü ; KAŞİF KANİ ERTÜRK Eğitimci şair yazar Sarıkaya şair ve yazarlar derneği başkan yardımcısı |
33 VATAN EVLADI ŞEHİTLİK ŞERBETİNİ İÇTİ...
İNŞALLAH İDLİB de (HATAY VE KIBRIS GİBİ) TURAN YURDUNA DAHİL OLUR...
DİLEĞİMİZDİR...
İNŞALLAH...
....................................................SAYGI VE SELAMLARIMLA..